8 Nisan 2009 Çarşamba

Devrimcinin sonu yaklaşıyor

Bayern Münih, gecen yıl Ottmar Hitzfeld'in boşaltacağı koltuğunun yeni sahibini aramaya çıktığında, Jürgen Klinsmann ismi en çılgınların bile aklına gelmeyen bir isimdi. Milli Takım Teknik Direktörlüğü zamanında Bayern yönetimi ile devamlı sürtüşme halinde olan, futbolculuk yıllarında Bayern Münih formasını sadece bir yıl giyip, kavgalı bir şekilde ayrılmış birinin, Bayern Münıh'in böyle önemli bir dönemde, hemde efsane Hitzfeld'ten sonra, gelmesi beklenemezdi. Ama Bayern yönetimi herkesi şaşırttı ve Ocak 2008'de 2008/2009 sezonu başından itibaren Klinsmann'in göreve başlayacağını duyurmuştu.

Alman basını Klinsmann göreve gelmeden lakabını takti: "Devrimci"! Gerçekten de bir devrim hazırlığı içerisindeydi Klinsmann. Katı kuralları olan ve yıllarca her yeniliğe karşı kapalı olan Almanya Futbol Federasyonu'nu baştan aşağı değiştirmeyi başaran Klinsmann, bu sefer aynı devrimi Bayern Münih ile yapması bekleniyordu.

Sistem sorunu

Gerçekten de Klinsmann hemen işe koyuldu. Martin Vasquez, Nick Theslof, Marcelo Martins, Darcy Norman gibi isimleri Amerika'dan getiren Klinsmann, Bayern Münih'in tesislerini de yeniden inşa ettirdi. Her futbolcu kendi antrenman programını özel bilgisayarından alacak, maç toplantıları, sinemaya benzeyen bir salonda yapılacak ve dinlenmek isteyen tam donanımlı "dinlenme cennetinde" dinlenecekti.

Klinsmann'in gelmesiyle Bayern Münih'te birçok şey değişmişti ve Uli Hoeness, Karl-Heinz Rummenigge ve Franz Beckenbauer gibi kulübün saygın isimleri Klinsmann'in işine karışmayıp, tam aksine yüzdeyüz destek veriyordu. Saha dışında büyük farklılıklar yaratan Klinsmann, ancak saha içinde problemleri daha ilk haftalarda yaşamaya başladı. Kimsenin anlam veremediği 3-5-2 sistemini deneyen Klinsmann'in hedefi, Hitzfeld'in oynattığı 4-4-2'den farklılık yaratmak, ancak alınan kötü sonuçlar sonrasında, önce basın, sonrada futbolcular isyan etti. Philipp Lahm gibi isimlerin önderliğinde başarılı 4-4-2 sistemine dönülmesi için Klinsmann ile görüş alışverişinde bulunuldu ve Klinsmann buna boyun eyip, takımı bildiği sistemde oynattı.

Günah keçisi Klinsmann

Alınan olumlu sonuçlar sonrasında herşey iyi gidiyor derken, Bayern Münih özelllikle sezonun ikinci yarısında yine kötü sonuçlar almaya başladı. Takımını daha ofansif oynatan Klinsmann'ın karşısında bu sefer yine futbolcular vardı ve yine taktik değişikliği yönünde baskı yapıldı ve Klinsmann yine boyun eğdi ama bu sefer bu değişiklik başarıyı getirmedi. Bayern Münih 26. haftada Wolfsburg'a 5-1 yenilince, üzerinde baskıyı hisseden Klinsmann, iyice köşeye sıkıştı. Bu maça kadar hep takımını savunan Alman hoca, ilk kez futbolcularını basının önüne attı ve "günah keçisi artık ben olmayacağım, onlarda sorumluluk almalı" şeklinde bir açıklama yaptı.

Alınan ağır yenilgiler sonrasında bile hep güleç bir ifadeyle röportaj veren Klinsmann'ın, birden bire değişmesi, kimseye çok inandırıcı gelmedi. Şampiyonlar Ligi Çeyrek Final maçlarındaki rakibi Barcelona karşısında alınacak olumsuz bir netice, Klinsmann'ın sonunu hazırlayabilir. Oysa Şampiyonlar Ligi'ndeki başarı da Klinsmann'ın bu sezonki kurtarıcısıydı. Ligdeki kötü sonuçların yanında Şampiyonlar Ligi'nde bu sezon tek maç bile kaybetmeyen ve 2. turda Sporting Lizbon'u iki maçta inanılmaz skorlarla (5:0 ve 7:0) elemiş bir takım söz konusu. Barcelona - Bayern eşleşmesinde elenen taraf Münih takımı olursa, devrimcinin sonu an meselesi olacak...

0 Okur Yorumu:

Yorum Gönder