Ercan Saatçi, Fenerbahçe ve Açıklamalar...

Bu ülkede birçok insan bir takım tutuyor. Kimisi fanatik, kimisi ılımlı, kimisi uzaktan. Profesiyonel futbolun dışında takım tutanlar var, içinde de tutanlar var. Federasyon Başkanı da bir takım tutuyor, bir kulübün malzemecisi de - bunda şimdiye kadar anormal birşey yok. Anormallık bir fanatığın önemli bir mevkide olduğu zaman başlıyor, güvenirliğini kaybettiği zaman başlıyor. Ercan Saatçi'nin daha göreve başlamadan güvenoyu almaması ve Hürriyet Spor Koordinatörlügüne getirilmesine tepkiler de bu yüzden. Ercan Saatçi'nin bu göreve getirilmesine tepki gösterenlerin nedeni Metin Özülkü ile yaşadığı diyaloğun daha önceden tahmin edilmesidir. Ercan Saatçi'nin Galatasaray'a o söyleşi deki yaklaşamı beni şaşırtmadı - o ülkemizde var olan milyonlarca hayatı takımın renklerinden gören fanatiklerden birtanesi sonuçta. Kendisi de "özür" yazısında da bunu doğruluyor, söyledikleri normalmış gibi yaklaşıyor, başkalarına "sizde yapmıyor musunuz" diye soruyor. Dost muhabbetlerinde Galatasaray'a böyle yaklaşmasını normal karşılayan birinin müdürlüğünü yaptığı bir gazete nasıl ciddiye alınabilinir ki bundan sonra? Hürriyet'te Galatasaray hakkında çıkan olumlu bir haber için "şirin gözükmek için yaptırıyor" diye düşünmez mı insanlar? Olumsuz bir haberden hiç bahsetmiyorum bile. Bahsedilmesi gereken bir konu ise Fenerbahçe Spor Kulübü'nün yaklaşımı. Bünyesinde bulunan bir kaydın çalınması tabii ki son derece nahoş bir durum. Yayınlanmaması gereken birçok kayıtların birçok kanalda bulunduğunu tahmin etmek zor değil, FB TV'nin de başına gelen talihsiz bir olaydır, ancak yapılan açıklama bende "Fenerbahçe, Ercan Saatçi'yi sahipleniyor" intibası yarattı. Oysa açıklamanın sonuna "bünyemizde çekilen bir programın içeriğinde ezeli rakibimize edilen küfürleri tavsip etmiyoruz" cümlesi eklenseydi, açıklama sempatik bir hal alırdı. Tabii Fenerbahçe İletişim Koordinatörlügü, Ercan Saatçi gibi bu konuşmaları "normal" bulmuyorsa...