Bugünlerde Futbol’daki şike skandalı dışında Futbol ile ilgili birşeyler yazmak tuhaf kaçabilir, kabul ediyorum. Ancak Futbol bir şekilde devam ediyor ve Meksika’daki U17 Dünya Kupası’nda en güzel yüzünü gösterdi bize. Türkiye’nin gençleri bu turnuvaya katılmasa da, Türk olan bazıları yüzümüzü güldürdü. Almanya U17 Milli Takımı’nda oynayan sekiz Türk genciyle gurur duyduk. Hepsinin ayrı ayrı özellikleri var. Şimdiden onları tanımak lazım…
Koray Günter: Milli Takım konusunda önce Türkiye’yi tercih etmişti ama ne olduysa Almanya’ya doğru keskin bir viraj aldı. Almanya Milli Takımının en önemli oyuncularından birtanesi. U17 Milli Takımı’nın Teknik Direktörü Steffen Freund, Koray için „Fizik olarak takımın en hazır oyuncusu. Onu geçebilen biri yok“ diyor. Öyle ki, İngiliz devi Liverpool, Koray’ı uzun zamandır takip ediyor ve teklif de sundular, ancak Koray Borussia Dortmund’ta kalmayı tercih etti. Annesi Naziye Hanım „İngilizler Koray’ı izlediler ve beğendiler“ diyerek de olanları doğruluyor. Koray, Futbola forvet olarak başlasa da, şimdi defansın en önemli elemanı. Ancak Koray’ın tek hüneri Futbol oynamak değil; annesinin kuaför olması nedeniyle Koray da bu alanda boy göstermeye başladı. Takım arkadaşı Samed „Annen saç kesebiliyorsa, sende kesersin“ deyip, Meksika’da bir maceraya girdi. Çıkan sonuç ise hiç de iyi olmadı. Yinede takımın birçok oyuncusu Koray’ı tercih etti Meksika’da.
Koray Kaçınoğlu: Takımın en sessiz oyuncularından birtanesi, ancak bir o kadar da yetenekli isimlerin başında gelenlerden. Almanlar Koray Kaçınoğlu’ya „Holger“ lakabını taktı, ancak bunun sebebi tam olarak bilinmiyor. Bir rivayete göre tipik bir Alman ismi olan Holger, Koray’ın tipik Alman Futbolcu tarzını yansıtıyor. Futbola Anadolu Türkspor’da başladı, MSV Duisburg takımında devam etti. Yeni sezon da ise Bundesliga ekiplerinden 1. FC Köln’de oynayacak. Türkiye’den de birçok takımın Koray’ı istediği konuşuluyor, hatta Türk Milli Takımı için de devamlı adı geçenlerden. Sağbek olan Koray için asıl önemli olan ise eğitimi; Okuluna çok önem veriyor ve yakın zamanda doktorasını yapmak için yoğun uğraş veriyor.
Kaan Ayhan: O da Türkiye’yi tercih ettikten sonra, Almanya formasını giyenlerden, hatta genç oyuncu Türk Milli Takım formasını bile giyidi. Kaan daha 5 yasındayken Schalke 04 formasını giymeye başladı ve kısa zamanda şehir içinde tanınmış bir yetenek haline geldi. Çok yönlü olması itibariyle hocaların göz bebeği. Henüz 16 yasında olmasına rağmen bu sezon Schalke’nin U19 takımına terfi etti ve önemli bir gelecek bekleniyor. Onu da İngiltere’den bazı takımların takip ettiği biliniyor.
Robin Yalçın: Almanya’nın en önemli altyapıların başında gelen VfB Stuttgart genç takımında oynuyor ve gelecek vaadeden oyuncuların en iddialı isimlerinden biri olarak ön plana çıkıyor. Oyun stili nedeniyle Almanya’nın efsane oyuncu Klaus Augenthaler’e benzetiliyor. Transfer piyasasında çok önemli bir yeri şimdiden almış durumda; Bundesliga devi Bayern Münih’in Robin’e sayısız kez teklif yaptığı biliniyor. Stuttgart’ta defansın ortasında oynamasına rağmen, Milli takımın orta sahasında görev yaıyor, ancak bunu sorun etmiyor. Okul hayatına ve genel eğitimine fazlasıyla önem veriyor ve yaşantısını futbola endesklemek istemiyor. Robin’in „Futbolcu olmazsam, aç kalmam“ açıklaması da bunu tastikliyor. Üniversiteye hazırlanıyor ve Spor ve Ekonomi alanında okumak istiyor.
Emre Can: Belki de sekiz Türk oyuncu arasında en önemli isim olarak ön plana çıkıyor. Meksika’daki performansı ile yine herkesi büyüledi ve geleceği konusunda çok ümit veriyor. Stil olarak Michael Ballack’a benzemesi, Almanya’nın üst kademe Milli Takımları için de umut vaadeden bir oyuncu. Türk Futbol Federasyonu idarecileri de Emre Can’ı ve ailesini Türkiye’den yana tercih yapması için çok uğraş verdi, ancak şimdilik olumsuz yanıt aldılar. Emre de sonuna kadar Almanya’da şansını denemek istediğini söylüyor. Büy ata 1,84 boyunda olmasını Annesinin „güzel yemek yapmasına“ bağıyor. „Ailem genelde ufak boyludur ama ben böyleyim nedense“ diyor. Daha 15 yasındayken Frankfurt’ta yaşayan ailesini bırakıp, Bayern’de oynamak için yanlız başına Münih’e yerleşti. Olgunluğunu da buna bağlıyor: „Tam anlamıyla yetişkin bir insan oluyorsun. Münih’te kendi kendimi idare etmeyi öğrendim.“
Samed Yeşil: Takımın gol makinesi! Almanya Milli Takımın çeşitli yaş gruplarında gol ortamalası 1,0’in üstünde. Emre Can’dan sonra dikkatleri üzerine çeken başka bir isim olarak ön plana çıktı son dönemde. Bayer Leverkusen'in altyapısında oynayan Samed'e Arsenal’in teklif yaptığı konuşuluyor, ancak genç oyuncu şimdilik Almanya'da kalmayı tercih ediyor. Türkiye’den Trabzonspor’u tuttuğunu söylese de, Süper Lig’de futbol oynamayı düşünmüyor. Büyük bir Playstation hastası: Hayranı olduğu ve örnek aldığı Mesut Özil'den dolayı genelde Real Madrid ile oynuyor. Bunun dışında Bayer Leverkusen ile oynamayı tercih ediyor.
Levent Ayçiçek: Orta sahanın her yerinde görev yapabilen Levent, Futbolcu bir aileden geliyor. Abisi Deniz de Hannover’in ikinci takımında oynuyor ve bu sezon hazırlık kampında Bundesliga kadrosu ile birlikte kampa gitmeyi başarmış bir isim. Levent de abisi gibi bir zamanlar Hannover'de oynuyordu. Çok yönlü bir oyuncu ama özellikle oyun kurucu olarak görev yapmayı terch ediyor. Babası Türk, Annesi Alman olan genç oyuncunun ilerde Türk Milli Takımı'nda oynama ihtimali zayıf gözüküyor. Şimdiden Adidas tarafından özel bir sponsorluk anlaşması ile donatıldı. İlk formasını giydiği Rehburg takımının gençlerine devamlı krampon hediye etmesiyle de büyük beğeni topladı.
Okan Aydın: Hala Meksika’daki Ü17 Dünya Kupası’nda Panama’ya attığı o müthiş gol akıllarda. Yeteneği üst düzeyde ve Tekniği ile takımda eşi benzeri olmayan bir oyuncu tipi. Leverkusen’den takım arkadaşı Samed ile uyumu olağanüstü. Daha altı yaşındayken Bayer Leverkusen altyapısında Futbola başladı ve hala orada oynuyor. En büyük hayali de Bayer Leverkusen’in A takımında forma giymek. Türkiye’nin de çok istediği oyunculardan biri. Ailesi de Okan’ın Türkiye’den yana tercih yapmasını istiyor.
0 Okur Yorumu:
Yorum Gönder