Bayern Münih geçen sezonun başında Louis van Gaal’i Münıh’e getirmeden, Hollandalı Teknik Adamın namı yayılmıştı Almanya’da. Teknik, taktik, oyuncu seçiminden önce van Gaal’in basin ile arasının ne kadar iyi (!) olduğu anlatıldı ve Hollandalı, konuşulanları ispatlarcasına daha ilk günden Alman basınını karşısına almıştı ve bu tavır ikinci yılında da değişmedi. Beğenmediği her soruya (beğendiği bir soru da yoktur aslında) tepkisi, sorana „ben ne yaptım“ dedirtten cinsten. Ama hakkını yemiyelim, van Gaal çoğu meslektaşına karşın çok renkli bir kişilik ve en azından tabiri yerindeyse kıvırmadığına inandırdı insanları.
Bu yüzden „Franz Beckenbauer’e yarın veda maçı yapılıyor, ne diyorsunuz Beckenbauer hakkında“ sorusuna verdiği cevap süpriz olmadı. „Açıkçası Bayern’e gelmeden önce Beckenbauer hakkında bazı düşüncelerim vardı, ama onları açmaya gerek yok. Ancak buraya geldiğim ilk dönemde kulübün, üyeleri ile buluştuğu bir toplantıda, Beckenbauer’in Bayern serüvenini anlatan bir sunum vardı ve o gün bu adamın kulüp için neler yaptığını iyice gördüm. Sadece oyuncu olarak değil, hem Teknik Direktör olarak, hem Başkan olarak. Franz, büyük bir adam!“
O büyük adama Bayern Münih 33 yıllık bir gecikmeyle jübile maçı düzenliyor. Cuma akşamı Allianz Arena’daki rakip Real Madrid olacak. Florentino Perez’in bu maç için yapılan daveti saniyesinde kabul ettiği söyleniyor. Bayern taraftarları da Kaiser’i, yanı İmparator’u, yanlız bırakmayacaklar. Haftalar öncesinden 69 bin bilet tükendi. Başkanlığı Uli Hoeness’e devredip, Onursal Başkan olarak hayatına devam eden Beckenbauer ise kendi jübile maçını tribünden izleyip, kazanan takıma kendi adını taşıyan kupayı verecek.
Bayern’e, Real Madrid’den transfer olan Arjen Robben’in „Bayern Münih hem bir Dünya hemde bir Aile kulübü“ dediğinde, ne demek istediği, bu jübile maçı ile daha iyi anlaşılıyor. Avrupa’nın en zengin kulüplerinden biri olmasına rağmen, 300’den fazla çalışanı ve büyük bir holding haline gelmesine rağmen, öz değerlerine hala çok büyük önem veriyor. Kulübün yapısı bir aile şirketini andırıyor. En üst kademedeki Beckenbauer, Hoeness ve Rummenigge’nin dışındaki isimlere bakınca, herşey anlaşılıyor.
Kulüp danışmanlığını efsane Paul Breitner görev yapıyor, kulübün medya departmanında ise oğlu Max Breitner görevli. Bayern’in ikinci takımında yardımcı antrenörlük yapan Gerd Müller, minik takımda yine antrenörlük yapan Björn Andersson, geçen senelere kadar kulübün içinde olan Sepp Maier ve Mehmet Scholl yine Münih’in efsane isimleri. Bayern’in uzun yıllar kalem, kağıt, silgi gibi ürünlerin tedarikcisi eski ön liberosu Georg Schwarzenbeck’di. Şimdilerde babasının Münih’in göbeğindeki kücük kırtasiyesini devralan kızı Susanne devam ediyor. Fanshop’ların başında eski libero Hansı Pflügler var. Taraftar gruplarıdan sorumlu görevli ise Bayern’in ve Beşiktaş’ın eski kalecisi Raimond Aumann.
Bütün bu isimlerin Allianz Arena’da her zaman toplandığını ve yarınki maçta da olacağını da hatırlatmak lazım. Beckenbauer’e veda özel bir gece olacak. 33 yıl önce Bayern’deki kariyerine nokta koyup, o zamanların efsane kulübü New York Cosmos’a giden Beckenbauer’e herhangi bir tören yapılmamıştı. „Bu Bayern gibi bir kulübe yakışmadı. Ne pahası olursa olsun bunu Franz için yapmalıydık“ diyor Bayern patronu Karl-Heinz Rummenigge.
Bütün bunları yazarken, bizim kulüplerin jübile konusunda ne kadar sorunlar yaşadığını ve efsanelerini küstürdüklerini hatırladım. Ama Beckenbauer örneği de gösteriyor ki; hiçbirşey için geç kalınmış değil. Büyük isimleri onore etmek için hala vakit var.
0 Okur Yorumu:
Yorum Gönder