
30 Ekim 2009 Cuma
Mario Gomez vs. VfB Stuttgart

Labels:
Bayern Münih,
Bundesliga,
Mario Gomez,
VfB Stuttgart
29 Ekim 2009 Perşembe
objektifanatik.com
Christoph Daum'un Dedikleri

Başarılı ve sempatik bir Fenerbahçe resmi çiziyoruz
Galatasaray maçı belki sezonun en iyisiydi. Galatasaray'ı hiç sadece iki pozisyona girerken görmedim
Rotasyonu sevmiyorum ama sakatlıklar yüzünden yapmak zorunda kaldım
Emre mükemmel bir gelişim gösterdi. Geçmişte düsüş yaşayan Kazım'da beni olumlu şekilde şaşırttı
Alex'i Türkiye'ye ben getirdim, o bizim herşeyimiz
Avrupa Ligi Şampiyonluğu tabii ki daha dikkate değer olabilir ama bizim için Şampiyonlar Liğine doğrudan katılmak için Türkiye Şampiyonluğu daha önemli...
Galatasaray maçı belki sezonun en iyisiydi. Galatasaray'ı hiç sadece iki pozisyona girerken görmedim
Rotasyonu sevmiyorum ama sakatlıklar yüzünden yapmak zorunda kaldım
Emre mükemmel bir gelişim gösterdi. Geçmişte düsüş yaşayan Kazım'da beni olumlu şekilde şaşırttı
Alex'i Türkiye'ye ben getirdim, o bizim herşeyimiz
Avrupa Ligi Şampiyonluğu tabii ki daha dikkate değer olabilir ama bizim için Şampiyonlar Liğine doğrudan katılmak için Türkiye Şampiyonluğu daha önemli...
28 Ekim 2009 Çarşamba
Bayern, Sosa'yı gönderdi! Devamı gelecek...

Labels:
Bayern Münih,
Bundesliga,
Hamit Altıntop,
Luca Toni,
Transfer Dedikodusu
Matthäus, Arjantin'e gitmiyor...

Haber (!) Kaynağı: Antu.com

27 Ekim 2009 Salı
Federasyon Başkanı da "Saygı" duyuyorsa...


Labels:
Arda Turan,
Derbi,
Fenerbahçe,
Galatasaray,
Mahmut Özgener,
Turkcell Süperlig
26 Ekim 2009 Pazartesi
25 Ekim 2009 Pazar
Sevimsiz Derbi

Gelelim saha içine; maç sonrası ağzından salyalar akan bazı yorumcuların iddia ettiği gibi tarihi fark falan kaçmadı Fenerbahçe adına. Galatasaray takımının ikram ettiği bazı pozisyonlar dışında Fenerbahçe oldukça kontrollü oynadığını, Galatasaray'ın sakın olduğu dönemlerde baskı kurup pozisyonlar aradığını gördük. Ancak püf noktası da "sakın olduğu dönemler" konusu. Galatasaray'ın en büyük zaafı bir türlü pişkolojisini ayarlamaması. Fenerbahçe çok hırslı oynarken, Galatasaray sinirli oynadı ve bu yüzden maça her zaman olduğu gibi 1-0 geride başladı. Fenerbahçe derbilerde her zaman daha doğru taktikleri buluyor, akıllı ve dengeli oynuyor, Galatasaray ise atak oynamaya çalışıyor. Sonuç 10 yıldır belli....
Labels:
Derbi,
Fenerbahçe,
Galatasaray,
Turkcell Süperlig
B Planı, Rijkaard ve Van Gaal

Labels:
Bayern Münih,
Bundesliga,
Frank Rijkaard,
Louis van Gaal
23 Ekim 2009 Cuma
Mustafa Sarp, Bundesliga'ya FORVET olarak transfer olacak (!)

Labels:
Basın,
Galatasaray,
Mustafa Sarp,
Transfer Dedikodusu
22 Ekim 2009 Perşembe
21 Ekim 2009 Çarşamba
Hamit'den gol...kendi kalesine...
Hamit Altıntop'un kaderi: Yine sağbek!

Labels:
Bayern Münih,
Bundesliga,
Champions League,
Hamit Altıntop
Bahis de kazanan oldu mu?

20 Ekim 2009 Salı
200
Wolfsburg Analizi: Yıldızları & Sistemi

Diego Benaglio (Kaleci): İsviçreli geçen Bundesliga sezonunun en iyi kalecilerinden birtanesiydi. Bu sezonun başından beri sakatlık problemleri yaşıyor ve bu yüzden performansı geçtiğimiz sezon kadar istikrarlı değil. Yinede Avrupa'nın en iyi kalecilerinden birtanesi. Pazartesi günü Wolfsburg'daki sözleşmesini 2013 yılına kadar uzattı.
Sascha Riether (Sağbek): Felix Magath'in şampiyon takımında isimsiz kahramanlardan birtanesiydi. Transferinden sonra onu kimse onbirde hatta 18'de bile görmezken, Magath eski Freiburglu oyuncuyu sağbekte oynattı ve Cristian Zaccardo gibi bir oyuncuyu yedekte bekletti. Defansif gücü yüksek bir oyuncu.
Alexander Madlung (Stoper): Geçen sezon satış listesinde olmasına rağmen devamlı oynayan Alman oyuncuyu, sadece defansta değil, hücumda da kafa golleriyle önemli bir silah. Beşiktaş bu oyuncuya duran toplarda dikkat etmeli. Hertha Berlin altyapısından yetişen Madlung defansta ise hatalar yapabiliyor.
Ricardo Costa (Stoper): Sezon başı İspanya transferi kesin gibi birşeydi, ancak antrenmanına bile katıldığı Real Saragossa kulübü transferinden son anda vazgeçti. Sezon başında kadroya bile giremezken, şimdilerde Armin Veh'in vazgeçilmesi. Özellikle Manchester United deplasmanında gösterdiği performans olağanüstüydü. Formunun zirvesinde...
Marcel Schäfer (Solbek): O da şampiyon takımın kahramanlarından birtanesiydi. Solbekte çok önemli işler yapan genç Schäfer, Joachim Löw tarafından Almanya Milli Takımı kadrosuna da çağrıldı. Hem defansta hemde hücumda önemli katkıları var, ancak geçen sezonun formunda olmadığını söylemek lazım. Beşiktaş sağ kanattan etkili olabilirse, gol fırsatları yakalayabilir.
Josue (Defansif orta saha): Takımın beyni ve kaptanı! Josue yoksa, Wolfsburg'da sorun var. Brezilyalı oyuncu takımın yükünü çekiyor ve temposunu ayarlıyor. Bitmek tükenmek bilmeyen enerjisiyle Armin Veh'in belkide en önemli oyuncusu. Geçirdiği sakatlıktan sonra formunu yine erken yakaladı.
Makoto Hasebe (Orta saha): Orta sahanın her yerinde oynayabilen Japon futbolcu oyunu iki yönlü oynayabiliyor. Zvjezdan Misimovic'in çoğu zaman süpürücülüğünü üstlenen Hasebe, attığı goller ile de dikkat çekiyor. Ancak Armin Veh Beşiktaş maçında kadro değişikliğine giderse, kadrodan çıkacak ilk isimlerden biri Hasebe olabilir.
Christian Gentner (Orta saha): Günümüz orta saha oyuncularının önemli örneklerinden birtanesi. Oyunu her iki yöne de aynı kalitede oynayabilen Gentner, Almanya Milli Takımı'nın da kadrosunda yer alıyor. Stuttgart altyapılı olan Gentner, güçlü sol ayağı ile önemli gollere de imza attı. Josue ve Misimovic ile orta sahanın önemli silahlarından birtanesi.
Zvjezdan Misimovic (Orta saha): Gerçek bir maestro! Geçtiğimiz sezon 20'ye yakın gol asisti yapan Bosnalı oyuncu, sezon başındaki formsuzluğunu üzerinden atıp yine eski günlerine dönmeyi başardı. Milimetrik pasları ve mükemmel şutları ile her zaman rakip takım için büyük bir tehlike. Vatandaşı Edin Dzeko ile müthiş bir uyum içinde. Beşiktaş'in dikkat etmesi gereken bir oyuncu.
Grafite (Forvet): Geçen sezonun gol kralı büyük sorunlar yaşıyor. Şampiyonlar Ligi'nde Moskova'ya karşı attığı 3 gol dışında varlık gösteremeyen Grafite, Teknik Direktör Armin Veh ile de sorunlar yaşıyor ve son Mönchengladbach maçında kendini yedek kulübesinde buldu. Ancak Beşiktaş maçında tekrar kadroya girmesi büyük bir ihtimal.
Edin Dzeko (Forvet): Çek Cumhuriyeti Ligi’nden gelen bir Bosnalı. "Bu da kim?" demişti herkes Dzeko'nun transferinde. Onun kim olduğunu geçen sezon ve bu sezonun daha ilk haftalarında herkes gördü. Dzeko şu an Avrupa'nın en gözde forvetlerinden birtanesi. Milan'a transferi Wolfsburg'un veto etmesiyle gerçekleşmedi, ancak sezon sonu transferine kesin gözüyle bakılıyor. Sezon başı yaşadığı sorunlardan eser kalmadı, yine çok formda.
Oyun Sistemi: Wolfsburg, hücum futbolunu seven ve oyun düzeni bunun üzerine kurulan bir takım. Felix Magath yönetiminde Bundesliga'nın en golcü takımı başarısını gösteren yeşil-beyazlılar, Armin Veh tarafından biraz daha geriye çekilmek istense de yine eski görüntüsüne döndü. 4-4-2 düzeninde orta sahada baklava formatıyla oynayan Wolfsburg'da zaman zaman Christian Gentner'in Josue'nın yanına gelmesiyle iki defansif orta saha oyuncu ile de oynayabiliyor. Teknik Direktör Veh bu sezon bazı maçlarda 4-3-3 sistemini de denedi. Bu durumda Dzeko ve Grafite'nin yanında Newcastle'den transfer edilen Obafemi Martins'de oynuyor.
Labels:
Beşiktaş,
Bundesliga,
Champions League,
VfL Wolfsburg
19 Ekim 2009 Pazartesi
"1 Libero, 7 Stoper ile oynayacağım"

Labels:
Bundesliga,
Markus Babbel,
Michael Skibbe,
VfB Stuttgart
Ailton için 6. Lig vakti

Messi'nin Kuzeni

15 Ekim 2009 Perşembe
Michel Platini kime SMS gönderdi?

Platini: lan şenes, yanımdakinin adı neydi ya?
Erzik: bıyıklı mı? Abdullah Gül...
Platini: merci, bakıyo devamlı amcam, ayıp olmasın...
Platini: pierre, bizim maçta durum ne?
Pierre: maç başlamadı daha Michou...
Platini: başlayınca haber ver...
Pierre: tamam balım...
Platini: chantal, naptın canım?
Chantal: kimsin?
Platini: aşk teddysi...
Chantal: thierry?
Platini: ne thierrysi lan?!
Platini: nicola, Türkleri neden istemiyorsun AB'de?
Nicola: sanane. nerdesin? gel okeye oturalım...
Platini: Türkiye'deyim. Ermenistan maçı varya...
Nicola: muhahaha, ne işin var oğlum orda? Güllo'ya selam söyle...
Platini: iyi bi haber vereyim mi...
Nicola: ver...bıyığına şampuan buldum mühaha
Varmı başka tahmini olan?
14 Ekim 2009 Çarşamba
Erdoğan Arıca: "Frank Rijkaard ne yapmış ki bugüne kadar?"

"Frank Rijkaard bugüne kadar ne yapmış ki? Çok başarılı bir hoca değil bence. Barcelona'yı geçen sezon 35 yaşında bir adam da şampiyon yaptı. Rijkaard'ı kim istedi? Sevilla istedi de, geri çevirip mi Galatasaray'a geldi?"
Tamam, Rijkaard'ı beğenmezsin Erdoğan Hoca ama bu yaptığın düpedüz adamın kariyerine hakarettir. Sonra Türk Milli Takımına neden yabancı hoca istiyoruz diye, vatan haini ilan ediliyoruz...
13 Ekim 2009 Salı
Bundesliga Türkleri #131009

Mesut Özil'in sezon sonu Werder Bremen'den ayrılacağına dair haberler güçleniyor. Mesut'un 2011 yılına kadar sözleşmesi var, kulübün uzatma isteğini geri çevirdi. Bremen menajeri Klaus Allofs'un "en iyi oyuncularımızı tutmak istiyoruz ama tarih gösterdi ki, her zaman başarılı olamadık bu konuda" açıklaması her şeyi anlatıyor. Diego'nun velihati da yolcu gibi.
Hamburg'da forma giyen Tunay Torun'un Mladen Petric ve Paolo Guerrero'nun sakatlıkları sonrası devamli ilk 11'de yer bulacak. Hamburg yönetimi Tunay'a güveni tam, Polonya Milli Takımı oyuncusu Ebi Smolarek'i deneme antrenmanlarında göz doldurmasına rağmen transfer etmediler.
Labels:
Bundesliga,
Mesut Özil,
Tunay Torun,
Yıldıray Baştürk
12 Ekim 2009 Pazartesi
Frank Rijkaard'ı gönderiyoruz, Guus Hiddink'e ne gerek var?

Fikir yürütelim; Hollandalı Teknik Adamın ,Rusya'yı playoff maçlarından önce bırakmayacağı kesin. Maçların rövanşı 18 Kasım'da - yani Hiddink'in gelmesi için en erken tarih bu. Rusya'nın playoff'u geçtiğini de hesap edersek - ki bunun olasılığı oldukça yüksek - 2010 Dünya Kupası'ndan sonra ancak göreve gelebilir. O döneme kadar Milli Takım Teknik Direktörlüğünü kim yapacak? Akla mantıklı bir isim gelmiyor. Bu yüzden Hiddink'in gelme ihtimalini çok yüksek görmüyorum. Haa, Hiddink ile anlaşılır, Hollandalı gelir, bizde seviniriz tabii ki ama ilk mağlubiyette gönderenler de olacak, buna hazırlıklı olmalıyız, olmalı. Baksanıza, Frank Rijkaard gitti gidiyor - basınımızın saygıdeğer (!) bir kanadına göre...
Labels:
Frank Rijkaard,
Guus Hiddink,
Milli Takım,
Türkiye
Kovmak için Teknik Direktör Arıyoruz

Euro 2008'de elde ettiğimiz yarı final başarısına tesadüf diyecek kadar ahmak değilim ama uzun vadeli planlı programlı bir başarının olmadığı da bir gerçektir. O dönem şartlar uydu, bir dönem içinde iyi çalışıldı, çalışanın hakettiği şans da yanımızda olunca çok başarılı bir turnuva geçirdik. Aynı şey 2002 Dünya Kupası için de geçerli. Orada yukarda saydıklarımın yanında birde iyi bir nesil vardı. Şu anda elimizde böyle çok başarılı bir neslin olduğunu da düşünmüyorum. Asıl sorun da bu; bir türlü futbolcu yetiştiremiyoruz. A Milli Takım'dan hiç bahsetmiyorum. Hangi U takımımız başarılı olmuş son yılllarda? Hangi Ümit Milli oyuncusu için "işte bu çocuk Türk futbolunu kurtaracak" diyoruz, hangi nesil için "4 yıl sonra bunlar taşıyacak Türkiye Futbolunu" diyoruz? Hiç biri için. Hiç kimse için. Grubumuzda Bosna'nın gerisinde, Belçika'nın burun farkıyla önündeyiz. Bu iki takım için "bunlara mı elendik ya, bunlara mı yenildik" diye küçümsedik, oysa onlar derslerini iyi çalıştılar. Şartlara göre iyi takımlar kurdular.
Bosna, İstanbul kadar nüfusu yokken, çok sağlam bir nesil ile 2010 Dünya Kupasına gitmek için yola koyuldu. Belçika'nın başarılı olacağı Ümit Milli Takımlarda aldıkları başarılar ve özellikle 2008 Olympiat oyunlarında belli olmuştu. Belki de Belçika'nın eski Teknik Direktörü Rene Vandereycken biraz daha cesaretli olup, genç oyuncuları elemelerin daha başında oynatsaydı, biz ikincilik için sadece Bosna ile değil, Belçika ile de yarışıyor olacaktık. Türkiye'de çok yetenekli oyuncuların olduğunu herkes biliyor. Ancak yetenek yetmiyor, bu oyunculara gerekli eğitimi vermediğiniz sürece sadece mahalle topçusu olarak evlerinin önünde plastik topları saydırarak saniyelik komşu alkışı alacaklar ama Milli Takım düzeyine hiçbir zaman gelemeyecekler. Bu eğitimi de işsiz kalan eski futbolcular değil, gerçek eğitmenlerin vermeleri gerekiyor. Bunlar sağlanamadığı sürece ne Terim'den, ne de yeni gelecek Teknik Direktör'den ne kısa vadeli ne de uzun vadeli başarı bekleyemeyiz. Bu şartlarda başarılı olmaları mümkün değil. Terim'in yerini alacak olan yeni Teknik Direktörü de şimdiden kovmak için göreve getirmiş olursunuz...
11 Ekim 2009 Pazar
Ardila gelmiyor, Dzeko'yu gönderiyoruz...

9 Ekim 2009 Cuma
İlhan Mansız Dönmüyor!

8 Ekim 2009 Perşembe
Yine mi Transfer Haberleri?

Labels:
Ankaraspor,
Beşiktaş,
Fenerbahçe,
Galatasaray,
Turkcell Süperlig
Heyecanını kaybetmişsin...

Labels:
Bayern Münih,
Bundesliga,
Louis van Gaal,
Luca Toni
7 Ekim 2009 Çarşamba
"Yabancı" Ekrem Dağ | Yabancı Gurbetci

6 Ekim 2009 Salı
Bundesliga Yıldızları: Jerome Boateng



Bundesliga Yıldızları: Thomas Müller
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)