1 Mayıs 2009 Cuma

Arsenal Kiev

Bilenler vardır, Ukrayna'da Arsenal Kiev diye bir takım var. Tarihinde birkaç kez isim değiştirmiş, CSKA ismini taşımış, Lokomotif ismini taşımış, Komonda ismini taşımış. Çok parlak bir geçmişi yok Kiev yapımı Arsenal'in, tarihinde iki kez Avrupa kupalarına katılmış, uluslararası manşetlere sadece 2004 yılında iki futbolcusunun ayrı nedenlerden meydana gelen ölümleriyle girmeye başarmıştır. Herkesin tanıdığı Londra Arsenal'ini hatırlatan bir futbolu yada ekolü yok, sadece forma renkleri kırmızı-beyaz. Arsene Wenger'in Arsenal'ini hatırlatan tek bir Kiev takımı var bu aralar; Dynamo Kiev.

Shakthar Donezk ile oynadıkları UEFA Kupası yarı final ilk maçında aldıkları 1-1'lik sonuc, final için umut vermedi. Ancak yaş ortalaması 21, 22 olan bu takım, efsane Valery Lobanovsky'nin Shevchenkolu, Rebrovlu, Kaladzeli müthiş ekibinin velihati olabilecek kapasite de olduğunu hergün biraz daha gösteriyor. Yakın zamanda Dynamo Kiev tekrar Avrupa kupalarında dev rakiplerinin korkulu rüyasi olmaya müthiş bir aday. Tıpkı Wenger'in Arsenali gibi gençlerden kurulu bir takım, göze hoş gelen futbol oynuyorlar ama son tahlilde başarılı olmak için tecrübe eksiklikleri var. Artem Milevsky ve Olexandr Aliev önemli isimler, oyunu ileriye taşıyan oyuncular. İsmael Bangoura, Didier Drogba'yi andırıyor. Onları tekrar İstanbul'da, UEFA Kupası Finali'nde, görebiliriz.

İkinci maçta Mircea Lucescu'nun Shakthar Donezk'in tecrübe, skor ve ev sahibi olma avantajı var, ancak bunlar Kiev'in daha önce elediği Valencia gibi takımlar için de geçerliydi. Lobanovsky Stadı'nda belki üst düzey bir futbol yoktu perşembe akşamı ama bir zamanlar Türkiye'nin, UEFA klasmanında yarıştığı ve şimdilerde uzaktan izlediği Ukrayna takımlarının disiplinli ve gerçekçi oyun anlayışını izleyebildik. UEFA Kupası yarı final ismi Dynamo Kiev - Shakthar Donezk: Takımlarına bakıyorsunuz, Türkiye'deki büyük takımlara bu oyuncularından herhangi birini getirseniz, "büyük isim değil, adı duyulmamış, büyük takımda oynayacak kapasite de değil" diye hemen notunu veririz, ki iki takımda da oynayan oyuncular, özellikle Donezk'in Brezilyalıları ucuz maliyetle transfer edilen isimler değil ama yinede Türkiye'ye gelselerdi, taraftar ve kamuoyunun hoşnut olmayacaklarından eminim. Bu yüzden Daniel Güiza ve Lincoln gibi hiç verimi olmayan veya az verimli olan sözde yıldızları transfer eden yöneticilere kızamıyorum…

0 Okur Yorumu:

Yorum Gönder