10 Ağustos 2009 Pazartesi

Tatil...

Tatili, bilgisayar önünde geçirmeden bir paydoz yapalım...
Bu vesile ile objektifanatik blogunu okuyarak, konuları yorumlayarak, sitelerinde ve bloglarında yer vererek, destekte bulunan herkese ayrı ayrı teşekkür ediyorum yada Yiğit Özgür'ün çizdiği gibi "Fayn Tenks"...Yakında tekrar görüşmek üzere...

"En iyi yabancı transfer" anketi sonuçlandı...


Katılan herkese teşekkürler...

9 Ağustos 2009 Pazar

Denizlispor'da oyuncu değişikliği: Aynes çıktı, Aynes girdi...

Yeni sezonda, Süperlig takımlarının forma dizaynı ilginç. İsimlerin, sırt numarasının altına alınmasına birşey demiyorum ancak üst kısımda reklamlar biraz tuhaf duruyor. Ülker'e Logo olması nedeniyle alışacağız bir dönem sonra ama Denizli'de 11 tane "Aynes" isminde oyuncunun forma giydiğini zannedenler olacak bu kötü tasarım yüzünden...

Not: Resim, Digiturk WEB TV'den screenshot edilmiştir.

6 Ağustos 2009 Perşembe

Bayern Münih Hiyerarşisi

BİLD'in sevdiği araştırmalar. Takım içinde en güçlü futbolcular kim? En sözü geçmeyenler kim? Ve bizim açımızdan önemli olan; Hamit'in konumu nedir...? İşte (Bild'e göre) cevabı...

5 Ağustos 2009 Çarşamba

50.675 Kombine Bilet

Almanya'da seyirci ve stad rekorları kırılmaya devam ediyor. Avrupa'nın en yüksek seyirci ortalaması rekorunu elinde bulunduran Borussia Dortmund, şimdi de kombine kartı rekoru kırdı. Bundesliga ekibi bugün itibariyle tam olarak 50.675 tane kombine bilet sattı. Hemde kulübün 100. yılında. Hemen şunuda belirtmek lazım; kombine kartı satışlarının son rekortmeni de Dortmund kulübüydü. 2007 yılında kulübe yeni sponsor olmuş Evonik şirketi, "kombine alan herkese orjinal forma hediye" kampanyası 50.649 kişiyi kombine bilet almaya sürüklemişti. Bu sefer böyle bir kampanyanın olmaması ve Dortmund'un transferde de çok fazla uçmaması nedeniyle yeni rekor gerçekten ilgi çekici - ötesinde gerçekten müthiş...

17 Ekim 1986: Frank Rijkaard...

...ve tabii ki Ruud Gullit! Bu ikili birkaç yıl sonra Milan'da buluşacak ve büyük başarılara imza atacaktı.

Bu resmin çekildiği gün...

Mehmet Topal, 7 aylıktı henüz, Arda Turan daha doğmamıştı, Galatasaray'ın kadrosunda Simovic, Cüneyt, Prekazi gibi oyuncular vardı, Teknik Direktör Jupp Derwall'di, Suat Kaya zamanın genç yeteneğiydi, Galatasaray o sezonun sonunda 14 yıllık şampiyonluk hasretini bitirmişti...

3 Ağustos 2009 Pazartesi

Rangers Formasıyla Celtic Park'a gidersen...

Sezon başlamadan kovulan Bundesliga Teknik Direktörü

Geçen sene Hikmet Karaman, sezon başlamadan Antalyaspor'dan ayrılmıştı. Buna çok şaşırıp, eleştirmiştik. Ama gördük ki, müthiş organize olmuş Bundesliga'da da bunlar oluyormuş. Mainz 05, Teknik Direktörü Jörn Andersen ile yollarını ayırdı bügün. Sebeplerden biri mutlaka 4. Lig takımı VfB Lübeck'e karşı alınan 2-1'lık kupa yenilgisi ama alınan bilgilere göre daha çok takım ile hoca arasındaki uçurummuş olan sorun. Örnek olarak Andersen'in futbolcularına "dolaplarınıza yapıştırdığınız resimleri sökün, düzensizlik istemiyorum" verdiği emir veriliyor. Oysa o resimlerde futbolcuların çocukları ve ailelerinden başkası yoktu. Yerine altyapıdan bir hoca getirildi.

Louis van Gaal'in son kararı: Hamit Altıntop

Louis van Gaal'in Bayern Münih'in başına geçmesiyle herşey değişti Alman kulübünde. Star oyuncuların dokunulmazlığı kalktı, herkesin dikkati futbola çevrildi ve Jürgen Klinsmann'da görülmeyen saha içi sistemi kapılarını Bayern Münıh'e tekrar açtı. Ancak en önemli gelişme, Hollandalı Teknik Adamın "formayı hakedenlere vereceğim" demesi ve bunun lafta kalmamasıydı. Bayern'in son yıllardaki belki de en önemli oyuncusu Lucio'yu gönderdi, Luca Toni'ye "yeri garanti değil, isterse gidebilir" dedi. Hatta Real Madrid ile saat başı flirt halinde olan Franck Ribery'ye "bana kafası burda olmayan futbolcu lazım değil, gerekirse bir sezon tribünde oturur" diyerek, rest çekti.

Birde Hamit Altıntop konusu vardı. Antrenmanlarda takımını devamlı gruplara ayıran Van Gaal, Temmuz'un ilk günlerinde, Hamit'i çoğu genç takımda oynayan futbolculardan oluşan bir grup ile çalıştırdı. Almanya'da dikkat çekmeyen bu günlük olay, Türkiye'de büyük yankı uyandırdı ve hatta "Hamit Altıntop kadro dışı kaldı" diye yorumlandı, manşetler atıldı. Ertesi gün ise Hamit'in özellikle Fenerbahçe'ye transferi kesin gibi birşeydi Türk Basınına göre. O günlerde gerçekten görüşmelerin olduğu bir gerçekti, ancak başka bir gerçek Hamit Altıntop'un Bayern Münih'te kalma isteği.
İlk başlarda Van Gaal'in kadro planlamasında gerçekten çok fazla önemli bir rol almayan Hamit, antrenmanlarda ve hazırlık maçlarında ortaya koyduğu hırs, ona kısa zamanda artı olarak geri döndü ve herşey, FC Köln ile oynanan hazırlık maçında değişti. İlk 11'de başlayan Hamit, oynadığı olağanüstü futbolla hem otoriteleri hemde Van Gaal'i mest etti. O günden sonra devamlı ilk 11 oynayan Hamit, üstelik Audi Cup'daki Milan maçında sahanın yıldızı olunca, Milli oyuncu tamamen gündeme oturdu.

...ve Almanya Kupası 1. Turu, rakip SpVgg Neckarelz. Louis van Gaal haftalar öncesi "o maçta sahaya süreceğim 11, Bundesliga ve Şampiyonlar Ligi için öngördügüm takım olacak" açıklamasını yapmıştı. Kısacası; bu maçta oynayan futbolcular, Hollandalı Teknik Adamın Bankoları olacak ilk etapta. Maça yarım saat kala kadro açıklandığında, bütün ajanslar ve haber siteleri, verilen kararları manşetten verdi. Almanlar için en önemli detaylar...

1) Kaleci yarısında galip çıkan Michael Rensing oldu. Hans-Jörg Butt tekrar yedek kulübesine dönecek.

2) Mark van Bommel takımın kaptanı kalıyor. Anatoly Tymoshchuk defansif orta saha için girilen rekabeti kaybetti.

Ve bu son karar, Hamit'i yakından ilgilendiriyordu. Çünkü ilk etapta hem Van Gaal'in, hemde Alman Basının düşüncelerine göre, Tymoshchuk defansif orta sahada oynamazsa, sağ tarafta oynar. Ancak bu hesap da tutmadı. Sağ taraf artık Hamit Altıntop'un. 3-1'lik Neckarelz maçında yine çok iyi oynayan ve bir gol atan Hamit'in himayesinde...Maçtan sonra bir gazetecinin "ortada van Bommel oynuyor tamam ama 10 Milyon Euro'ya alınan ve çok iyi bir grafik çizen Tymoshchuk neden kadronuzda değil?" sorusuna Van Gaal'in cevabı kısa ve netti: "Ben Hamit Altıntop'u seçtim. Bu yüzden..."

2 Ağustos 2009 Pazar

1 Ağustos 2009 Cumartesi

Kupa Golcüleri Nuri Şahin ve İlkay Gündoğan

Almanya Kupası 1. Tur maçları devam ediyor. Bugün oynanan maçlarda iki Türk oyuncu gol atma başarısı gösterdi. Borussia Dortmundlu Nuri Şahin, çok iyi oynadığı Weiden maçında ikinci golü attı, maç 3-1 bitti. Dynamo Dresden - 1. FC Nürnberg maçında ise Bundesliga'nın yeni Türk yıldızlarından İlkay Gündoğan, takımının 3-0 kazandığı maçın ikinci golünü attı, birinci golün pasını verdi. Bundesliga'da banko oynaması kesin gibi birşey artık.

İlkay ve diğer yeni Türk Yıldızları ile ilgili yazı için TIKLAYIN...

Gözlerine hakim ol, Ronaldo

Geçen hafta bir maçta eli iki yerden kırılan ve ameliyat olan Ronaldo, bu fırsatta yağlarını da aldırdı. Cuma günü de bir defileye katıldı - ve oldukça dikkatliydi...

Süpriz olur demiştim ya hani...

Almanya Kupası ile ilgili yazdığım yazının mürekkebi kurumadı demek isterdim ama malum keyboard ile paylaşıyoruz düsünce ve bilgilerimizi. Almanya Kupası'nın, süprizlere son derece açık bir turnuva olduğu birkez daha ispatlandı. 4. Lig ekiplerinden VfB Lübeck, bu sezon Bundesliga'ya tekrar çıkan ve kadrosunu EURO 2008'in ev sahibi Avusturya'nın kaptanı Andreas Ivanschitz gibi isimlerle güçlendiren FSV Mainz 05'i 1-0 geriye düstügü maçta, 2-1 yendi ve bir üst tura atladı.

Lübeck'i kısaca tanıyalım; zamanında 2. Lig'de devamlı boy gösteren, arasıra çıkmaya bile oynayan köklü bir kuzey kulübü. Altyapısındaki oyuncuları devamlı Hamburg ve Bremen gibi kulüplere göndermesi de ayrı bir özelliği. Ancak bunlar geçmişte kaldı ve 2004 yılında 2. Lig'ten düşmesiyle, kara günler başladı ve Lübeck birdaha ayağa kalkamadı. Yeşil-Beyazlılar, geçen sene iflasın eşiğine geldi ve o günden beri devletin görevlendirdiği bir iflas yöneticisi tarafından idare ediliyor.

Bakalım Cumartesi oynanacak olan maçlarda neler olacak?

1. Tur maçları için TIKLAYIN...